3...2...1... BOOM!

 Çatlak



Yorumumuz: 


Çatlak, son yıllarda izlediğim en iyi yerli film olmaya büyük bir aday. Sadece ve sadece senaryoya dayalı bir filmin ne kadar sağlam olabileceğinin somut kanıtı. Bu filmden görüntü yönetmenliği, estetik açılar, oyuncuların döktürdüğü sahneler veya diyalogsuz, müziğin gücünü sömüren sıradan sahneler beklemeyin; çünkü bütün film yakın planlarla, titrek kamera hareketleriyle ilerliyor. Filmin bu saydıklarımın hiçbirine ihtiyacı da yok. Onun yeteri kadar güçlü bir senaryosu var. Bu senaryo çok güçlü, bunu sağlayan ise içtenliği. Fikret Reyhan gerçekten filmdekine benzer bir ortamda bulunarak inanılmaz iyi analizlerde bulunmuş ve bunu senaryosuna gerçekçi bir şekilde yansıtmış. Ülkemizdeki ataerkil aile yapısının getirilerini, muhafazakar aile reisinin olaylara yaklaşma biçimini, birbiri arasında didişen erkek kardeşlerin yanındaki kız kardeşlerin asla ama asla ciddiye alınmamasını ve tek bir apartmanda her katta bir başkası yaşayan bir ailenin ilişkisinde para meselesi yüzünden nasıl kolayca çatlaklar oluştuğunu söylemiyor film. Film bunları yaşatıyor. Bütün bu detaylı ve kayda değer analizleri söylemeden, yaşatarak anlatması çok daha değerli kılıyor ortadaki senaryoyu. Evdeki o ağır sözleri, gerilimi ve kalabalık tartışmaların yarattığı gürültüleri karakterlerle beraber yaşıyorsunuz. Onlar adına sinirleniyor, onlar adına uzak olduğunuz akrabalarınızdan bile utanır hale geliyorsunuz. Ayrıca çok beğendiğim bir diğer nokta da aslında pek çok filmde önemsenmeyen bir durum: Aynı anda farklı mevzuların konuşulması. Gerçek hayatın aksine çoğu filmde kalabalık karakter grupları genelde aynı konuyu konuşur, tartışır. Oysa gerçek hayatta bu kadar kalabalık anlarda insanlar ister istemez gruplara bölünür ve aynı anda farklı yerlerde birbirinden çok farklı konular konuşulur. Fikret Reyhan da buna dikkat etmiş ve filmde kısa süresine rağmen konuşulmayan konu yok, üstelik tam da gerçek hayattaki gibi yansıtılmış. Aynı anda, farklı yerlerde çeşit çeşit konu var. Tek kamerayla çekildiği her halinden belli olan filmin aslında çok hoşuma gitmesinin bir diğer nedeni de hepimize düşük bütçelere ve kısıtlı imkanlara rağmen yeterince kuvvetli bir senaryoyla ne kadar iyi bir filmin ortaya çıkabileceğini gösteriyor olması. Evet, filmin görüntüleri de ses miksajı da pek iç açıcı değil. Ama sadece diyaloglarla bu kadar çok analizi anlatmak ve ailedeki gerilimi dibine kadar hissettirmek, izleyenler olarak bize o evin salonunu dar etmek bence kalan bütün özelliklerden daha kıymetli.

Konusu: 

Fatih, İngiltere'de çalışırken maddi olarak sıkıntıya düşünce, kendisi gibi göçmen olan arkadaşı Ayhan'dan borç alır. Ancak Fatih, aldığı yüksek miktardaki borcu bir türlü ödemeyez. Bu durum üzerine Ayhan bir gün Fatih ve ailesinin evine ziyarete gider ve verdiği parayı geri ister. Bu borç, çoğu aynı apartmanda yaşamını sürdüren ailenin bireylerinin, bir mangal akşamında bir araya gelmesine neden olur. (BeyazPerde)

Bilgiler:

2020 | 1s 21dk | Dram | Türkiye
Yönetmen | Fikret Reyhan
Senarist | Fikret Reyhan
Oyuncular | Hakan Salınmış & Hakan Emre Ünal & Tuğçe Yolcu
İngilizce Adı | Fractured


Fikret Reyhan daha çok yazsın, bize de daha çok övelim.