3...2...1... BOOM!
Sen Ben Lenin
Yorumumuz:
Ülkemizde son dönemlerde baskıcı hükümet rejimi yüzünden politik filmler nadiren çıkıyor; Sen Ben Lenin ise bunlardan biri. Yakın tarihte çıkan film ilgi çekici konusunu kullanarak komedi ve dedektiflik temalarında üstlendiği rolü layığıyla yerine getiriyor ve izleyenlere oldukça eğlenceli, gizemini son ana kadar başarıyla koruyan bir deneyim sunuyor. Sağlam bir senaryoya sahip ve aslında bu sitede yer almasını sağlayan özelliği de senaryosunda çok güzel politik detaylar, mesajlar olmasına rağmen bunların tamamen didaktiklikten uzak bir şekilde, öne çıkarılmadan sunulmuş olması. Filmin politik yanı ağır basmıyor kısacası, ama yine de diyaloglar arasında izleyiciyi boğmadan yer verilmiş oluyor. Aynı zamanda genel olay örgüsü tamamen açık bir şekilde anlatılıyor olsa da, bazı sahnelerde metaforlar eşliğinde hikayenin alt metni, hatta hikayenin geçtiği dönemle ilgili bazı izlenimler sunuluyor ki bunlar da filmin tadı tuzu olmuş. Komedisi de, gizemi de, finalinin etkileyiciliği de tam ayarında. Tek mekan filmleri yapmak oldukça zordur ve sağlam bir senaryo ister, Tufan Taştan ise ilk filmi ile bu işin üstesinden gelerek, gelecek için umut vaat eden bir yönetmen olduğunu kanıtlıyor.
Konusu:
Sen Ben Lenin, bir kasabanın umudu olan heykelin çalınmasıyla yaşananları konu ediyor. Bir sahil kasabasının tek kurtuluş umudu turizmdir. Tam da bu sırada dalgalar, kasaba sahiline ahşap bir Lenin heykeli getirir. Heykelin tursitlerin ilgisini çekmesinin ardından belediye heykeli meydana diker. Ülke gündeminde de yer alan bu heykel, herkesin dilindedir. Başbakan ve Rus heyeti ile birlikte görkemli bir açılışın planlandığı sırada Lenin heykeli çalınır. Tecrübeli komiser Erol ve genç komiser Ufuk, heykelin bulunması için Ankara'dan özel olarak görevlendirilir. Erol ve Ufuk'un heykeli bulmak için sadece on iki saatleri vardır. Eldeki delillerse kasabanın geçmişine uzanan bir yolun açılmasına neden olur. (BeyazPerde)
Bilgiler: