3... 2... 1... BOOM!

 Bizim Büyük Çaresizliğimiz





Yorumumuz:

Bizim Büyük Çaresizliğimiz, diyaloglar üzerine kurulu olmasına rağmen geveze olmayan bir film. Anlattığı hikayede herkes gerçekten çaresiz ve bu çaresizlik o kadar yalın ve gerçekçi ki, izleyeni ikna etmesi için pek fazla çaba harcamasına bile gerek kalmıyor. Ama bu çaresizliklerin sadece bir tanesine yoğunlaşıyor esasında: Erkeklerin büyüyememe çaresizliğine. Film boyunca iki erkeğin olgunlaşmamış, çocuksu ve bir o kadar da duygusal arkadaşlığına şahitlik ediyorsunuz. Sorunlarını görmezden gelmek için sıkıntılı anlarında eve langırt alıp heyecanla onu oynamaları veya denizde yaptıkları eğlenceler bunların örnekleri. Erken yaşta kaybettiğimiz Seyfi Teoman bence o yüzden 'Bizim' derken herkesten önce erkekleri kast ediyor. Benzer şekilde başlıktaki 'Büyük Çaresizliğimiz' de erkeklerin büyüyememe konusundaki çaresizliğini belirtmiş oluyor. Tabii ki bunların hepsi birer yorum ve aynı ismi taşıyan kitaptan uyarlanmasına rağmen kitabı okumadığım için onun hakkında yorumda bulunamayacağım. Ama film sadece diyaloglar üzerine kurulu olmasına rağmen kesinlikle çok derin ve bence çok etkileyici. Kendi hayatımdan empati kurabildiğim çok fazla duygu dolu an olduğu için belki de izlerken beni normalden daha fazla etkilemiştir, bilemiyorum. Ama bence ortada cidden etkilemeyi başaran bir dostluk, adını koyması zor olan sıra dışı bir aşk ve erkekler üzerine ilginç, düşündürücü ve haliyle üzücü yorumlar var. Yine de filmin anlattığı bütün karakterler itibariyle, istisnasız hepimiz çaresiziz. Ve bu film, bizim çaresizliğimizi gözler önüne seriyor.


Konusu: 

Film, geçmişe dayalı dostlukları olan otuzlu yaşlardaki Ender ve Çetin’in yaşamlarından bir kesiti konu alıyor. Çetin, yıllar sonra Ankara’ya dönmüş ve Çetin'le bir ev tutarak tekrar bir araya gelmiştir. Bu sırada yakın arkadaşları Fikret de Almanya’dan Türkiye’ye tatile gelmiştir. Bu tatilde bir trafik kazasında anne ve babasını kaybeden Fikret'in yeniden Almanya’ya dönmesi gerekir fakat ortada bir sorun vardır: artık yalnız kalan kız kardeşi Nihal.

Nihal, Ankara Üniversitesi’nde öğrencidir ve okulunun bitmesine iki yıl vardır. Fikret’in Nihal’i emanet edebileceği kişi ise Ender ve Çetin’dir. Fikret, Nihal’i arkadaşlarına emanet eder ve Almanya’ya geri döner. Artık evde üç kişi yaşıyordur. Nihal anne ve babasını kaybetmiş olmanın yarattığı travmayı yaşarken Ender ve Çetin’le iletişim kurmak istemez. Fakat zamanla bu üç kişi arasında mecburiyetin de etkisiyle ismi konulamayan farklı bir yakınlaşma doğar… (BeyazPerde)
Bilgiler:


2011 | 1s 42dk | Dram & Komedi | Türkiye
Yönetmen | Seyfi Teoman
Senarist | Seyfi Teoman
Oyuncular | İlker Aksum & Fatih Al & Güneş Sayın
Yabancı Adı | Our Grand Despair


Filmin vuruculuğu, henüz 35 yaşında hayatını kaybeden parlak yönetmen Seyfi Teoman'ın kaybıyla daha çok artıyor. Yıldızlar yoldaşı olsun.